Beşikdüzü’nün Kurtuluşu 16 Şubat 1918
Beşikdüzü İlçemiz 20 Temmuz 1916 tarihinde Rus Çarlığının işgaline uğramış ve 14 Şubat 1918 tarihinde kahraman ordumuz tarafından düşman işgalinden kurtarılmıştır. İşgal altında geçen dönem halk arasında ‘Muhaceret’ olarak anılmaktadır ve her yıl 14 Şubat tarihinde kurtuluş günü törenlerle kutlanmaktadır.
Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan Erzincan Mütarekesi sonrasında bölgeden çekilişlerini hızlandıran Rus Ordusu 14 Şubat 1918’de Görele’yi, 15 Şubat’ta Eynesil’i, 16 Şubat’ta Beşikdüzü’nü (aynı gün Vakfıkebir’i) terk etmek zorunda kaldı. Kaçan düşman kuvvetleriyle zaman zaman Ağasar Deresi’nde küçük çaplı savaşlar yaşandı. Uzun süre düşman gelmemesine rağmen Beşikdüzülüler arkada artçı kuvvet olabileceğini düşünerek hemen şehre inmediler ve Beşikdağı’ndan şehri gözetlemeyi sürdürdüler. 16 Şubat 1918 Perşembe günü saat 14.00 sularında düşmanın tamamen bölgeyi terk ettiği haberi gelmesiyle çıktıkları Beşikdağı ve çevresinden şehre inerek kasabada bulunan Halkevleri’ndeki Rus bayrağını indirerek yerine Türk bayrağı çektiği, bu saatten itibaren günlerce davul zurna eşliğinde kurtuluşu kutladığı belirtilir.
Daha önce Pazar günleri kurulan kasaba pazarı, bundan sonra kasabanın kurtuluş coşkusu nedeniyle en kalabalık günü olan Perşembe günü kurulmasına karar verildiği söylenmektedir. Yani Beşikdüzü’nün kurtuluş günü Vakfıkebir’le aynı gün (sadece saat farkı var) olup 14 Şubat değil, 16 Şubat 1918’dir.
Beşikdüzü Nahiyesi 1834 yılında Padişah fermanı ile kuruldu. Yaklaşık 80 yıl müstakil tam teşkilatlı ilçe gibi idari teşkilatta yerini aldı. 1914 yılı1. Dünya Harbi öncesinde Valilik kararı ile Vakfıkebir ilçesine bağlanmışsa da müstakil oluşunu devam ettirdi. 7/12/1953 gün ve 4/1949 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile önceden olduğu gibi Sulh Hakimliği, Nüfus, Tapu,Özel İdare Müdürlüğü ve Noter gibi teşkilatlar kuruldu. Ancak 1958 yılında Tapuve ZiraatMüdürlükleri hariç olmak üzere diğer devlet daireleri kaldırıldı. İlçemiz halkı 13 ve 14. yüzyıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen Türkmen boylarının torunları olduğunu bugünkü Oğuz, Türkelli, Şahmelik, Kalegüney, Anbarlı ve Seyitahmet gibi köy adları ortaya koymaktadır.
1834 yılında padişah fermanı ile kurulan Beşikdüzü Nahiyesine atanan Nahiye Müdürü 30 kadar zaptiyesi ile işe başlamıştır. Beşikdüzü bir süre Görele ilçesine Şarlı adı ile bağlı kalmıştır. Buradan ayrıldıktan sonra Trabzon Vilayet Merkezine bağlanmıştır. O zamanın usulüne göre her İlçeden bir mümessil Vilayet Meclisine gönderilirken Beşikdüzü Nahiyesi de bir ilçe gibi bir mümessilini Vilayet Merkezine göndermiştir. Son mümessilimiz nahiyenin Zemberek köyünden İspiroğullarından Kadı Mehmet Efendi’dir. 1914 yılı 1. Dünya Savaşı öncesinde mümessillimizin de hazır bulunduğu Vilayet Meclisinde ekseriyetle alınan kararla Vakfıkebir’e bağlanmıştır. Beşikdüzü Nahiyesi 4 Temmuz 1987 tarih ve 19505 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3992 sayılı Kanunla müstakil ilçe hüviyetini kazanmıştır.